Artık demir alma günü gelmişse zamandan,Meçhûle giden bir gemi kalkar bu limandanHiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kolRıhtımda kalanlar bu seyâhatten elemli,Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,Bîçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!Hicranlı hayâtın ne de son mâtemidir bu!Dünyâda sevilmiş ve seven nâfile bekler;Bilmez ki giden sevgililer dönmiyeceklerBir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden
rtık bu solan bahçede bülbüllere yer yokbir yer ki sevenler sevilenlerden eser yok bezminde kadeh kırdığımız sevgililer yokbir yer ki sevenler sevilenlerden eser yok
şiir : FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL
beste Alaeddin YAVAŞÇA
Çok fazla söze gerek yok Şair anlatmış Bestekarda notaya dökmüş...
UNUTULMUŞ NE VARSA SEVGİDEN GERİ KALAN.
Unutulmuş ne varsa sevgiden geri kalan Bir kadeh şarap gibi içilmiş şarkılarda Bütün ışıklar sönmüş, terkedilmiş hatıran Bir senin aydınlığın karanlık sokaklarda
Makam: Muhayyerkürdi Usûl : Düyek Beste: Avni Anıl Güfte: Turhan Oğuzbaş
T.N.: MARTICIM EMEL YENGEM MESAJINI İLETTİ :)
Baktım ki sitede bir günlük curcunası var,çorbada benimde tuzum olsun dedim...Muratım,Başaranım...Doğum gününü kutlu olsun.Allah sağlık huzur bol para versin..Kriz sana uğramasın...İyiki doğdun diyorum....Sözlerime son noktayı koyarken benim feci şekilde balık zamanım geldiğini hatırlatmayı borç biliyor olta takımlarımın arabanın bagajında paslandığını hatırlatmak istiyorum:)
Pasta resmi bulamadım.Artık bununla idare ediver kardeşim:))) Allah bahtını benzetmesin:)))
Doğumgünün kutlu olsun Murat'cımmm, mutlu yıllar tekrar. :))
T.N.: SANIRIM BU FOTOĞRAF GÜNÜN ANLAM VE ÖNEMİ AÇISINDAN DAHA İSABETLİ OLDU...TEŞEKKÜRLER GÜZİNCİM:)))
((: Nice Mutlu Yıllara :))
T.N.: DEĞERLİ YORUMUNUZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM..:)
Baktım bi sürü günlük var hepsinin içeriği de aynı, sıradan bu yorumu hepsine yazıcam.:) Ne kadar çok dostunuz var ne mutlu size. Sağlık, mutluluk, başarı dileklerimle nice yıllara. Umarım yeni yaşınızda, gönlünüzden geçirdiğiniz dileklerinizde hayat bulur.:)
T.N.: MURAT BAŞKANIM ADINA TEŞEKKÜRLER:))))
Kardeşcağızım bu gün kaç kere doğdu artık sayamıyorum.Çocuğu sevgi denizinde boğmazsak iyidir..Hadi bakalım gene kutlu olsun...:))
T.N. CANIM YENGEM...EN ÇOK F.B. LOGOSU İÇİN TEŞEKKÜRLER:)))
Yahu ben kesin yaşlanmışım bu günlüğü şu saatte ancak farkettim , yarısını geçince yaşlılık alametleri hemen tesirini gösteriyor vesselam :))) Çok teşekkür ederim can kardeşim , komisyonumun biricik başkan yardımcısı ;-) Grubumuzun 0nursal üyesi Arzu yengemle (!) sana ve biricik yeğenlerime nice sağlıklı mutlu uzun yıllar sıhhatli bir ömür dilerim :)) Ayrıyetten haklısın bu balık olayını çok ihmal ettik tiz zamanda bu işe çözüm bulmak farz oldu vesselam :)) Tüm katılımcılara teşekkürlerimi sunarım iyiki varsınız hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum:)) Veeeeee tabiki EN BÜYÜK FENARBAHÇEEEEE ::))Not: Kupa maçına gidelim derim kardeşim en azından torunlarımıza anlatacak mutlu bir maceramız olur ;-)
T.N.: KUPA MAÇINA KESİN GİDİYORUZ KARDEŞ..İRTİBATI KOPARMAYALIM...AZİZ AMCAYLA YILDIRIM TÜPÇÜ İSTANBULA ALDIRMAK İSTEDİLER AMA BEN ENGEL OLDUM..İSTANBULLULAR HER HAFTA SEYREDİYORLAR.BU MAÇ İZMİRE YAKIŞIR DEDİM...13 MAYISTA ATATÜRKTEYİZ.:)))
Nice yıllara murat kardeşim...
T.N. Teşekkürler Nail abim..Bu arada senin şahsında BeJeKeli tüm dostlarımıza tekrar selam göndermiş olayım:)))
Sarı saçlı çocuklara sokakta mendil sattırmıyorlar alıp reklamlarda oynatıyorlar bu birr.Bunu çeken üniv öğrenceleri sokakta hiç mendil satan çocuk görmemişler.Bu krizde garsona 50 tela bahşiş bırakacak yiğit olmaz bu da iki.Adam kuşyemcinin yanına geldiğinde ben bunalıma girdim bu üç yarısınıda yarım seyretsem olur mu buda dört:)))))))
1- İzmirin kızları mendilde satsa çok güzeldir.Bu birrrrr...
2-İzmiri Amazon kadınlar kurmuştur.Onlar savaşçıdırlar.Öyle kolay pes etmezler.Güzellikleride amazonlardan gelir.bu ikiiiiii..
3-İzmirde garsonlara , sokak çalgıcılarına,falcılara bahşiş vermek,kordonda fal baktırmak,akşam bira içerken kemancının kemanından dökülen"Unutulmaz bu acı dertli dertli çal kemancı" namelerini dinlemek ve rakının verdiği keyifle hem kemancıyı hem garsonu "görmek" çok rastlanır bir harekettir.İzmiri hiç tanımıyorsunnnnn..Üüüüüüüüççç...
4-Videonun tamamını izle ve bitir.dööööööööööörrrrt...:):):):):)
Eh be Telat bu gün gelgitler içinde yüzüyorum zaten ,seninde katkıda bulunmana gerek yoktu...Hayatta da, böyle değil mi,iyilikler de kötülüklerde bir şekilde gene kendimize dönmüyor mu?Pozitif enerji yayalım tüm evrene ki pozitif güçler bizle olsun:))))
Talatnayir: Biz her zaman pozitifiz.Arada gelgitler yaşanılmalı.Bu da ayın çekim kuvvetinden olsa gerek.Doğal yani...:)))
http://www.birmilyon.com/g/?a=4&mi=6732 ben daha önce davrandımmmmmm:)))))
talatnayir: yes..ama ben bunu bugün sevdiğim bazı dostlar için hatırlatmak gereği duymuştum..Vesile ile sizide güldürmüş olduk belkide:))))
kanatlı ablam MARTI ya : önemli olan mendil satan çocuğun rengi, verilen bahşişin değeri, üniversitelilerin mendil satan çocuk germemeleri değildir. önemli olan MUTLULUĞUN da paylaşılarak arttığının gösterilebilmesidir:))
talatnayir: martıcım o kanatlarını kesicem senin...Yeni grubun hayırlı olsun bu arada:)))
YENİ GRUBUMA BAYILIYOM BEN.KASMA YOK,GERİLME YOK,İÇİMİZDEN GELDİĞİ GİBİ EĞLENİYOZ.HEPİMİZ ZEKİ KIZLARIZ ALLAMA ÇOK ŞÜKÜR ,KİMSE KİMSEYE DERS VERMEYE KALKMIYO,TERBİYEYE SOKMUYO.TAMAM ESKİ GRUBUMDA ÖYLEYDİ AMA BURASI DAHA BİR ÖZGÜR HALİYLE:))))))
talatnayir:
Hırkızsın kızım sen...Altın kızları çaldın gruptan:)))))
Kim demiş uzuneşşek oynamak erkek işidir diye.Ahanda bak burda.Yalnız oyunda Emel mızıkçılık yaptı:)))Allahın izniyle yarın da Picama Partisi yapciiiiz:)))))
Çok güzelmiş, seyrederken hayatın akışının ne kadar farklı olduğunu düşündüm ama sonunda gözlerim yaşardı... Yazabileceğim bir çok güzel duygu yaşatan kısa video klibi bizlerle paylaştığın için sonsuz teşekkürler Talat kardeşim.
TalatNayir: Rica ederim Arzu kardeşim:)
Aklıma bir şarkı geldi şimdi dur googleden bulup kopyalayıvereyim :))))İyilik yap, iyilik bulKim kazanmış kötülükten(2)Kötünün başına gelmedik olmazKimsenin ettiği kimseye kalmaz(2)İyilik yap, iyilik bulKim kazanmış kötülükten(2)Kötünün başına gelmedik olmazKimsenin ettiği kimseye kalmaz(2)İyilik yap, iyilik bulKim kazanmış kötülükten(2)
talatnayir: Başkan hafta sonunun en kötü tarafı kaybettiğimiz 2 puandı...Onun dışında herşey çok güzeldi:)))
Teşekkürler Toldi :)))
Bir şey değil sevgili Talat, böyle faydalı bir şeye aracılık ettiğim için çok mutlu oldum.:))
Müthiş...:)))))))) Çok güzel... :))))))) İzlerken gülmekten gözlerimden yaşlar aktı. Akşama biz bunu bir de aile boyu izleyeceğiz. İşte esas gürültü o zaman kopacak. Bu harika paylaşım için çok teşekkürler.:))
talatnayir: vallahi o kadar güzel izah ettinizki bir kerede hallettim.Gerçi ben daha önce masaüstüne atmıştım.Düzeltme yapıp "Alınan Belgeler"e gönderdim..Yardımınız için teşekkür...Seyrederken kulaklarımı çınlatırsınız:)))
Çokk güzeldi, yanaklarım ağrıdı gülmekten :) :) Hele şu park edemeyen bayan var ya O benim kesin ruh ikizim :):) İki gün önce köye gittim, akşam. Dış kapıya vardım, baktım babamlar evde değiller. Hadi bismillah, ilk defa kendim denemiş girmiş olayım şu kapıdan dedim. Gittim demir kapıyı açtım ve başladım denemelere :) Sağa kır, olmadı, geri git, çok gittin tamam arkada bağ var, tak bire, ileri, yook bu kez de sola fazla yanaştın, tak geri, heh tamam şimdi ileri, oluyor oluyor, yoook burnu duvara değiyor eyvaaahh, tak geri :):) Şimdi gülüyorum ama nasıl sinir olmuştum o akşam. İnanır mısınız (ki bu konuda –inanmak- herhalde hiç zorluk çekilmez :) defalarca denememe rağmen bi türlü olmadı. En sonunda öyle bir pozisyona geldim ki.. Öne gidemiyorum arkaya gidemiyorum, duvara sıfırım :( Sıkıştım kaldım :( Arabanın yarısı içerde yarısı dışarıda, çizilmekle kalmayacak, tamamen yamulacak araba.. Solumda kocaman açıklık ve ben sağa sıfırım :( Babamı aradım, bir hamle yetti.. Kliptekilere benzer çok anım var yani :):) Gerçekten çok hoştu Talat Abi, teşekkür ederiz :)
Talat Nayir: sevgili kardeşim benden sana tavsiye.Baktın park edemeyecek gibisin,olduğu gibi bırak hemen içeri gir "babacım acil lavaboya girmem gerek arabayı yanaştırırmısın?" de olaydan kurtul..İnatla park etmeye çalışırsan stres olursun:))))))))
Siz ikiniz Toldiş,Telat çok yaşayın emii.Hepsine ayrı güldüm ama şu benzin hortumunu çeke çeke uzatmaya çabalayan kadın beni öldürdü.Bir ara inadımla aşık atacak birilerinin olduğunu gördüm:))))))
Telat Nayir : Martıcım ben bir ara kız benzin almaya değilde hortumu almaya gelmiş diye düşündüm.baktım sanki eve götürecek gibi hareketlerde bulunuyor...Ama hortum daha inatçı çıktı vallahi:)))))
Cahildim dünyanın rengine kandımHayale aldandım boşuna yandımSeni ilelebet benimsin sandımÖlürüm sevdiğim zehirim sensinEvvelim sen oldun ahirim sensinSözüm yok şu benden kırıldığınaGidip başka dala sarıldığımaGönülüm inanmıyor ayrıldığınaGözyaşım sen oldun kahirim sensinEvvelim sen oldun ahirim sensinGaribim can yıkıp gönül kırmadımSenden ayrı ben bir mekan kurmadımDaha bir gönüle ikrar vermedimBatınım sen oldun zahirim sensinEvvelim sen oldun ahirim sensin
Sözleri de benden olsun :)
t.n.: teşekkürler:)
Epey oldu bu videoyu seyredeli , o an yanımda yöremde kim varsa seyrettirmiştim. Ayın yılın değil yüz yılın babası. Helal olsun :)))
t.n.: arşivimdeki tek video budur.arada açar seyrederim.kendime çeki düzen veririm...:)
Güzelmiş. Ama link çalışmadı galiba aşağıdaki linke taşınmış. http://www.tangle.com/view_video.php?viewkey=8cf08faca5dd9ea45513 . Saygılar
t.n.düzeltme için çok teşekkürler..:)
Sayın talatnayır konu başlığınız bile sizi tebrik etmem için yeterli....TEBRİK EDERİM ....
t.n.:Konu başlığını bile beğenmeniz benim için yeterli...RİCA EDERİM...
80'ine merdiven dayamış yaşlı baba ile 0nu ziyarete gelen 45 yaşında ve saygın bir işi olan- oğlu salonda oturuyorlardı . Hal-hatırdan, çoluk-çocuktan, havadan-sudan sahbet ettikten sonra oğlu susmuş, ayrılmanın sinyalini vermişti. O anda üzerinde oturdukları sedirin yanındaki pencerenin pervazına bir karga kondu. Yaşlı baba kargaya gülümserek biraz baktıktan sonra oğluna sordu: 'Bu ne oğlum?'Oğlu şaşkın, cevapladı: 'o bir karga baba.'Yaşlı baba kargaya biraz daha baktıktan sonra yine sordu: 'Bu ne oğlum?'Oğlu daha da şaşkın, yine cevapladı:'Baba, o bir karga'Karga hâlâ pervazda, komik hareketlerle başını sağa sola çeviriyor, başını yan yatırıyor, havaya bakıyor, sonra başını yineonlara çeviriyordu. Yaşlı baba üçüncü defa sordu: 'Bu ne?'Oğlunun şaşkınlığı sabırsızlığa dönmüştü: 'O bir karga baba, üç oldu soruyorsun.Beni işitmiyor musun?'Yaşlı baba dördüncü defa da sorunca oğlunun sabrı taştı ve sesini yükseltti: 'Baba bunu neden yapıyorsun? Tam dört defadıronun ne olduğunu soruyorsun, sana cevap veriyorum ve sen hâlâ sormaya devam ediyorsun. Sabrımı mı deniyorsun?'Babası -yüzünde hâlâ bir gülümseme- yerinden kalktı, içeri odaya gitti ve elinde bir defterle döndü. Bu bir hâtıra defteriydi. Oturdu, sayfalarını karıştırdı ve aradığını buldu. Sevgiyle gülümseye devam ederek sayfası açık bir vaziyette defteri oğluna uzattı ve o sayfayı okumasını söyledi.'Bugün 3yaşındaki minik yavrumla salondaki sedirde otururken yanıbaşımızdaki pencerenin pervazına bir karga kondu. Oğlum tam 23 defa 0nun ne olduğunusordu. 23 soruşunda da 0na sevgiyle sarılarak, 0nun bir karga olduğunu söyledim. Rahatsız olmak mı? Hayır! 0nun sorusunu masumca tekrar edişiiçimi sevgiyle doldurdu. (Alıntıdır... )Paylaşımınız için teşekkürler..:)
t.n.: Sevgili Mercan ...Çok güzel bir hikaye...Çok ama çok teşekkürler:))) Allah hepimize çocuklarımıza ve büyüklerimize karşı sabır gösterebilme,anlayabilme ve dinleyebilme gücü versin...:)
Günlüğünüze ilk girdiğimde link açılmadı...ikincide arkadaşın verdiği linke girdim....Çocuğun mutluluğunu gördükçe sevinçten ağladım....böyle çoooook çocuk var...ama böyle BABA bir elin parmaklarından bile az....TEŞEKKÜRLER MUTLULUKTAN AĞLATTIĞINIZ İÇİN..ÇOK GÜZELDİ...
T.N.: Ne yalan söyleyim benimgözpınarlarım kurumuş gibidir.Belkide duygusuzluk diyebiliriz...Ama benim bile gözlerim yaşardı doğrusu...O çocuğun gözlerindeki mutluluğu görmek sanırım o baba için dünyadaki hiç bir şeye eş değildir.O insanın elini öpmek isterdim...:)
AĞLAMAK GÜZELDİR
Ağlamak güzeldir Süzülürken yaşlar gözünden Sakın utanma Ağlamak öfke delice nefret Doruklarda aşk doyumsuz sevinç Kahreden keder kısaca hayat Ve nefesindir Ağlamak şu geçici dünyada Herşeye rağmen varolmak demek Ağlamak yaşanan binlerce duygu İnsanca coşkunun güzel bir şeyidir Ağlamak senin kara dünyada Hala sevdiğin ve hissettiğin Tüm güzelligin ve çirkinliğinle Var olduğundur
Linke tıklıyorum ama henüz açılmadı sevgili Talat, hata veriyor. Ama deneyeceğim, gerçi arkadaşlar ağlamışlar, açmasam mı acaba, dayanamam ki ben, çok sulu gözlüyümdür. :(
http://www.tangle.com/view_video.php?viewkey=8cf08faca5dd9ea45513
Bu linkten denersen açılacaktır..Ben seyretmenizi tavsiye ederim...Bazı şeyleri hatırlatıyıor insana:) Ağlamakta o kadar kötü birşey değil.Arada gözpınarlarını boşaltmak gerek:)
http://www.youtube.com/watch?v=WwylupdlovU
Kan ter içinde uykularından uyanıyorsan eğer her geceYalnızlık sevgili gibi boylu boyunca uzanıyorsa koynunaOlur olmaz yere ıslanıyorsa kirpiklerin artık herşeyeAnneni daha sık anımsıyorsan hatta anlıyorsanKalbini bir mektup gibi buruşturulup fırlatılmışKendini kimsesiz ve erken unutulmuş hissediyorsanİçindeki çocuğa sarılSana insanı anlatırEller günahkarDiller günahkarBir çağ yangını buBütün dünya günahkarEller günahkarDiller günahkarBir çağ yangını buBütün dünya günahkarMasum değiliz hiçbirimizMasum değiliz hiçbirimizKan ter içinde uykularından uyanıyorsan eğer her geceYalnızlık sevgili gibi boylu boyunca uzanıyorsa koynunaOlur olmaz yere ıslanıyorsa kirpiklerin artık herşeyeAnneni daha sık anımsıyorsan hatta anlıyorsanKalbini bir mektup gibi buruşturulup fırlatılmışKendini kimsesiz ve erken unutulmuş hissediyorsanİçindeki çocuğa sarılSana insanı anlatırEller günahkarDiller günahkarBir çağ yangını buBütün dünya günahkarEller günahkarDiller günahkarBir çağ yangını buBütün dünya günahkarMasum değiliz hiçbirimizMasum değiliz hiçbirimiz (Sezen Aksu)
Şebnem Ferah'tan
HE VALLAH DEĞİLİZ.ZATEN BEN BU GİBİ CÜMLELERE AYAR OLUYOM.AL BU LAFI KULLANAN SEZEN MESELA 4 KOCADAN KART YEMİŞ.BİZ DAHA BİRİNE BİLE YOL VEREMEMİŞKEN.MASUMİYETİMİ KALMIŞ SEZEN HANIMMMM:)))
t.n.: Martıcım o aslında birini sevdi...O da uçakta gitti...O sevgiyle Sezen oldu...:)Aşk insanı pişirirmiş:)))
Sevgili gibi boylu boyuna uzanmak ne demek yahu ??? Sevgiliden ziyade Gebetto ustanın imalatı gibi geldi bana::))) Sevgili dediğin başını omzuna yaslar yada ben öle biliyom hafızam zayıf bazı şeyleri unuttum sanırım :)))) Bu kadar kelamdan sonra son söz : Ben hakimim masum bey :)))) Masumum demeye dilim varmıyorda :))))
Başkan akşama maç var.Sen 0nu bunu bırakta maça kaçalım.Saat 20:30 da başlıyor...kestane kebap..acele cevap...Bi daha milli takım göremeyiz vallahi.:)
tALAT BU AKŞAM SİZE GELİYOZ..SANA MAÇ SEYRETTİREN DE NE OLSUN:)))MAUM MUŞ..PABUCUMUN MASUMU..:)))
gel anacım gel..osmanıda getir...lahmacun yaptım..mersinden taze şalgam getirdiydim 0nla şalgam suyu da yaptım.balkonda yetiştirdiğim roka ve maydonozlardan yeşillik yıkadım...Yine balkondan limon topladım...herşey organik anlayacağın...akşam maç başlayana dek çalışırım..Ondan sonrası size kalmış:)
Paylaşımın için teşekkürler talat kardeşim....
http://tinypic.com/view.php?pic=5yc31d&s=5
E çamur nerdeki kardeş arabalar cillop gibi , benim arabanın fotosunu çekseyd,m keşke :))))
t.n.: Başkanım Demir abi daha gerçekçi yaklaşmış olaya...:))))gerçekten ikimizinde arabası şaşkın ördek misali çamurda debelenmiş:))))
Fil Hamdi Nasıl Yakalandı?
Fi tarihinde, yapmakta olduğu sayfada ayırdığı yere yerleştirmesi gereken şiiri, uzun geldiği için kısaltan meslektaşımızla dalga geçmiştik. Bugün de benim başıma geldi. Öyküyü kısaltmak zorunda kaldım.
Ne demişler? Gülme komşuna gelir başına...
***
Aziz Nesin (1915 - 6 Temmuz 1995) gazeteciliğinin yanı sıra mizah edebiyatımızın da devlerinden biridir.
Kitaplarını karıştırırken ilk baskısı 1956 yılında yapılan, 22 öykünün yer aldığı "Fil Hamdi" adlı kitabı dikkatimi çekti. 17 baskıda 113 bin kitap satışa sunulmuştu ama.. okuyamayanlar vardır diye bazı bölümlerini alıntılamak istedim.
"Fil Hamdi Nasıl Yakalandı?" adlı öykü şöyle başlıyor:
"İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden bütün taşra vilayetleri emniyet müdürlüklerine şu telgraf çekilmişti:
'Otuz beş yaşında, uzun boylu, iki yüz kilo ağırlığında, kumral, üç dişi eksik, üst çenede bir azı dişi dolgulu, alt sol köpek dişi altın kaplama, çizgili kahverengi elbiseli, saçları oldukça dökülmüş, ablak çehreli, kahverengi gözlü, 'Fil Hamdi' adında azılı sabıkalı bir dolandırıcı, üç gün üç gece içinde durdukları nöbet kulübesini büyük dikkatle bekledikleri için uykusuz kalan iki polis memurumuzun, yolda giderken uyuklamalarını fırsat bilerek ellerinden kaçmıştır. Yaptığımız tahkikat, takibat ve tetkikat sonunda Fil Hamdi'nin kaçtığı kesin olarak anlaşılmıştır. Vilayetiniz ve vilayetinizdeki kaza (ilçe) karakollarından birine uğradığı veya bir polis memuruna yol, adres sorduğu takdirde, kendisine merakla yolunu beklediğimizi, bizi daha fazla intizarda (beklemede) bırakmayarak, münasip boş bir zamanda İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne gelerek teslim olmasını rica ettiğimizi söyleyin. Azılı sabıkalı Fil Hamdi'nin fotoğrafı ilişiktir.'..."
(.............)
Taşra vilayetleri emniyet müdürlüklerinden İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne yüzlerce telgraf geliyordu.
"Falan falan tarihli, filan filan sayılı telgrafa cevaptır:
Vilayetimiz dahilinde 0n dört tane çizgili kahverengi elbiseli, sekiz tane köpek dişi altın kaplamalı olmak üzere 0n dört Fil Hamdi yakalanmıştır. Bu miktarın isteğe yeter olup olmadığının, araştırmaya devam edip etmeyeceğimizin emir buyurulmasını saygı ile rica ederim."
"Falan falan tarihli, filan filan sayılı yüksek telgrafınıza cevaptır.
Vilayetimiz dahilinde 180 kilo ile 200 kilo arasında iki düzine Fil Hamdi yakalanmış olup, aradaki kilo farkının kantarların ayarsızlığından ileri geldiğini, hepsinin de gözlerinin kahverengi olduğuna göre, Fil Hamdi olduklarında en ufak bir şühpeye yer kalmadığını, yakalanan Fil Hamdi'ler sevkedilmiş olup, gözden kaçmış olanlar varsa, 0nların da büyük dikkatle arandığını ve peyderpey sevkedileceğini saygı ile arz ederim."
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden taşra emniyet müdürlüklerine gönderilen telgraf:
"Koyacak bütün yerler dolmuş olduğundan, şimdilik eldeki Fil Hamdi'ler yeterli görülmüştür. İkinci bir emre kadar Fil Hamdi'lerin yakalanmasına ve aranmasına ara verilmesini teşekkürlerimle rica ederim.
Not: Fil Hamdi yakalanmıştır."
"53 yıl önceki öyküyü bugün anımsatmanın ne gereği var?" diyorsanız benim münasebetsizliğime verin.
Not: Aziz Nesin, eserlerinin gelirini 1972'de kurduğu Nesin Vakfı'na bağışlamıştı. Eserlerini de Nesin Yayınevi yayımlıyor. Öykünün tümünü merak ederseniz alacağınız kitapla 40 çocuğun eğitimine de katkıda bulunmuş olursunuz.
Cumhuriyet 17.01.2009
Fil Hamdi'yi görünce balıklama daldım kusuruma bakma.:)) Belki yüzlerce defa okumuşumdur...Hiçbir zaman bıkmadım. Bunu görünce aklıma "yüz liraya bir deli" hikayesi geldi .:)) Günün şartları hiç değişmeyecek anlaşılan.))) O zaman yazılanların çoğu hâla geçerli.:))) (Bence)
t.n. teşekkürler yorumunuz için :)
Bugünki Türkiye'ye baktığımızda ; Aziz Nesin'in 53 yıl önce, bugünkü Türkiye'yi gördüğünü izliyoruz....Bugün ,"Kaaaççççç Fil Hamdi ler varmış?" sayamıyoruz :))))..Teşekkürler..
t.n. rica ederim...daha ne filler çıkacak bakalım:))
yanlış tıkladığımı sanmıyorum ama yorumum bir alta geçmiş..şimdi yineliyorum...bakalım nereye yerleşecek:)))))))))))))))
t.n.: su akar yatağını bulur efendim:)))
.
Bir şey okuyabildiysem ne olayım kardeş büyüteçler promosyon mu olacak bekliyoruz :))
TLTNYR:Başkan beyza aşağıda açıklama yapmış gerçi ama benimde açıköğretimde bekleyen böyle bir diploma olayım var..Ne tavsiye edersin:)))
O kadar zahmete gelemem diyordum ama yazıyı okuyunca inan değdi sağolasın Beyzacık yoksa abin yaşlandı akıl edemez :))) Bence yazının cevabı şu olmalı, dilekçe üzerine kayıtlarınız okul arşivinden 'bertaraf' edildi ::)))
tltnyr:Fotolarıma girersen orda her boyutta var başkan:)
Yılmaz ÖZDİL
Laf etme Recep'ime :))) Bazen yazarları anlamakda güçlük çekiyorum. Gerçekten Türk milletinin balık havızalı olduğu konusunda konsensüs kurmuşlar öyle yazıyorlar. Yukarıda ki yazının içeriğinde k eskort, konvoy, uçak vs. detaylar Sayın Özal zamanın'dan bu yana uygulana gelmiştir. Sanırım en çok düğüne gidip şahitlik yapanda Sayın Özal'dır. Ardında gelenlerde hep aynı şeyleri yapmışlardır. Mesele olan bu tarz israflara izin veren sistemin realize edilmesi ve şartların yeniden oluşturulmasıdır. Bunu tek yöntemi de ülkemizde ne yazık ki çorba olan, Yasama ve Yürütmenin biribirinden ayrılmasıdır. Yoksa Recep de oynar, Deniz'de Devlet'te hatta ve hatta Nuri 'de . Bu yazıya ise sadece ibreti alem bir gazeteci zekası ile yaklaşmak gerekir kanaatindeyim, kalem elde karala yavrum aç bakalım arşivi neler çıkacak.
Dolayısıyla: Uzay mekiği vardıda bizmi binmedik düğüne giderken diyorsun.:))) hehehe...Ben yalnız çok güldüm bu yazıya...Hatta ilk başta iki saatliğine bu sayfa hacklendi ama hürriyetin uzmanları iyi bilgisayarcılarımış:)))
Tabiiki modernizasyonun izin verdiği kadarıyla çağı yakalayabildiğimiz kadarıyla dümen bizde ise arabayı mümkün mertebe evin önüne parkedelim...) Nayse president bu konuları senle daha çok konuşuruz...Şimdi asıl mesele şu benim firmanın yatırım olayıdır...Olumlu gelişmeler var...İnşallah o işi beraber halledicez:)
Güzel bir kontraatak.Yattara saçını sarıya boyatıp halkı kandırma yoluna gidiyor.Bu durumda Nonda'nın kazanma şansı çok yüksek:))).
t.n.: Değil mi? Oysa aslın neyse 0nu inkar etmeyeceksin...:))))
Sayın Talatnayır benim de bugün en çok güldüğüm karikatür bu.Bunun neresi karikatür derseniz Bazılarının Devlet Adamlığı derim.
T.N. Sayın chick2008 bende her iki surat ifadesine dikkatle bakalım derim.İfadelerin biri açıkça bundan sonraki dönemde Türkiye Cumhuriyetinin yol haritasının (karanlık belki çok ağır olur ama) oldukça sisli olduğu endişesinde iken diğer ifade sanırım "köşkteki Atatürk kokusunu çıkarmak için ne gibi tadilatlar yapmam gerekir" endişesinde...Bu tabii ki benim naçizane düşüncem...Ama "demokrasi" de bizim ülkemizde "din" gibi istediğin şekli verebileceğiniz bir oyun hamuru olduğu için bazı istenmeyen şekillere bir müddet katlanmamız gerekiyor...Devlet adamlığına gelince ise biri köşkte askerliğini bitiren bir askeri kendi uçağı ile memleketine götürme jestini yapacak kadar alçakgönüllü olabilirken,diğeri protesto edildiği için korumalarına bir vatandaşı "alın bunu" diyecek kadar"ALÇAK"gönüllü...Ben bunu aldıkları maaşla ölçemiyorum... Karikatürünüz için teşekkürler...
90'lara topu çakmak diye ben buna derim.Ama topu ben ortaladım unutmayın.>:=)
t.n.: Gol ne kadar güzelse asist o kadar iyi yapılmış demektir :)