Sevgili Günlük,
İki gündür siteye giremediğimden bazı şeyleri kaçırmışım. Bilsem hastalık falan dinlemez girerdim siteye. Okuyup, eğlenir daha çabuk iyileşirdim. Hala kendi kendime gülüyorum :) ilahi arkadaşlar.
Bununla birlikte hiç tanımadığım halde nasıl insanlar olabilecekleri konusunda fikir sahibi olduğum insanlar hakkında yanılmadığımı farkettim. Espri yapmak ve anlamak zeka işidir ne de olsa :) 10 Kelime 10 İşlem'de takip ettiklerimi takip etmekte haklıymışım ve diğerlerini takip etmemekte :))
Ben de bir tuhafım gerçekten. Afişe olduğum, foyam meydana çıktığı için aslında üzülüp ağlamam lazımken, ekrana bakıp bakıp gülüyorum. Allahım bana akıl fikir ver.
Şimdilik bana müsade, hala yarışamadım da. Yalnız bugün kuşum da yok, ben nasıl yüksek puan alacağım :( Ekip çalışması yapmamış olacağız. Neyse çarşamba akşamına kadar ortalıklarda görünmem, sonra perşembe sabahı bir bakılmış ki 1. olmuşum :)
Hadi bana müsade, gitmeden kürsü ye de uğrayayım da bir selam bırakayım. Arkadaşımız zahmet etmiş, bir kürsü açmış, e kahraman olarak da beni seçmiş, ciddiye almamak olmaz.
Hadi bana müsade... (ya nasıl sobelendim hala anlayamıyorum)
Ben sana yazma körün taşı bi okuyan çıkar demiştim ama dinletemedim ki:)
Sanki okunuyormuşsun gibi bir his var içimde, aklımdan geçenleri nereden de biliyorlar, üstelik tehdit de almaya başladım. Buraya yazdıklarımın aleyhimde delil olarak kullanılacağı söyleniyor. Ama susmayacağım, susturamayacaklar beni :p
Neyse Biricik Günlük,
Geçen gün harfleri ve sayıları not etmeme rağmen yarışmayı unutmuşum. Şabanlık diz boyu. Ama önemli değil, haftaya çarşamba geleneksel TV seyretme günlerimizin 6.sında bunu hallederiz ;) Hatta belirli bir ücret karşılığı harfleri ve sayıları satabilirim bile :) acaba mkosem sitesini ticari amaçla kullanmama ne der :p
Bu arada 2 gündür biraz hastaydım, infinite beni hasta etti. Bu kız sanıyorum beni öldürmek istiyor. İşyerine ve eve tek başına konmak niyetinde sanırım :p Aslında istese hemen veririm :P
Neyse Günlükcüğüm şimdi biraz yarışayım. İki gündür yarışmadım, formdan düşmemem lazım.
Görüşmek üzere şekerim, beni özle.
Sevgili Kuşum,
Sana defalarca "o infinite seni hasta edecek" dedim ama dinletemedim... Bence sen yarın sabah erkenden kalk bana gel ben sana güzelce bakarım . Hem beraber yarışırız gene malum tek başına puan almamız pek mümkün olamıyor:) bak bugün sensiz yarıştım düşük puan aldım (yoksa işte olmamın ne önemi var:P)
Neyse kuşum daha yeni girdim eve üstümü bile değişmedimm boyu kısa eşofmanımı giyip biraz şu çılgınları okuyayımm.. öpüldünn
En sevdiğin kuşun'Chatlakh'
Az önce kuşumla beraber bir ekip çalışması yaptık. Birlikten kuvvet doğar misali kuşumu 1. yaptık tabii ki. Bu gece 0nu 1. bırakıp, yarın bir ara da ben 1. olacağım. Ama bunu kimseye söylemeyeceğiz tabii. Harfleri de not aldık üstüne üstlük. Şimdi o harfler bana da çıkacak tabii doğal olarak. Ben de "Aaaaa bu harfler ne kadar da zormuş" nidaları ile aslında zaten bildiğimiz kelimeleri gireceğim, ne zevkli.
Bu arada Dire Straits'in şarkılarını da aynı yolla bildiğimizi söylememek gerekir herkesin içinde :)
Sevgili Günlükcüğüm,
Günün sözü olarak; "bir elin nesi var, iki elin sesi var"ı ve "birlikten kuvvet doğar"ı seçmek istiyorum. Bugün doğacak çocuklara isimler: Kız olursa : Kuşum , Erkek olursa: Shrink.
Akşama ne pişirelim: Domates Çorbası, Mantar soslu bonfile (kuşum için mantarlar irice doğranmalı ki ayıklayabilsin), kremalı kabaklı makarna, Çikolatalı Sufle.
Tarihte Bugün: 1983 yılında bugün Ceren doğmuştu (kuşumun kuzeni) (bu arada az önce ben bugünün önemini sormasam kuşum bunu hatırlamayacaktı, sayemde hatırlamış oldu da kızı aradı gecenin 2:25'inde)
Neyse Sevgili Günlük, bana müsade. Gidip 8.Gün'ü okumaya devam edeyim, kuşum da Şu Çılgın Türkler'i okuyor zaten. Bu arada Dul Kasabı ile ilgili bir yorum gelmiş, vahşi cinayetler işleniyormuş kitapta. Ne kadar vahşi olabilir ki dedim kuşuma. Acaba kadının iç organlarını bir kemirgene mi yedirtiyorlardır? Ama bu bayat olurdu, bunu daha önce Grange yaptırmıştı :)
Ay neyse, benim artık seni kapatmam lazım, yarın görüşürüz şekerim.
Benim kullanılmaz değil mi?:))
Bugün geleneksel TV seyretme günlerimizin 5. sini gerçekleştirdik. Kuşum işten erken çıktı bugün biraz, gidip 0na alışveriş yaptık. Sonra da kargı tulumu aldık. Kuşum'lar Merzifon'a giderken Kadir Amcam alırmış Kargı'dan. Ama kuşumun dediğine göre bu 0na pek benzemiyormuş. Ben Kargı'dan hiç geçmediğimden Kargı'daki tulum peynirlerine benziyor mu bilemiyorum tabii.
Herneyse akşam yemeğinden sonra annem, kuşum, infinite, ben ve oğlum Shrink (Bkz. foto albümüm) beraberce TV seyrettik. Avrupa yakası ve manyak'ı izledik tabii. Bu arada kuşum gelirken frambuazlı cheesecake getirmiş, backhouse'dan. Cheesecake severlere duyurulur backhaus'un cheesecake hamuru, cheesecake hamuru değil, enteresan bir kek koymuşlar, üstelik bunu iki kat halinde yapmışlar. Backhaus'da çalışanlara birinin cheesecake tarifi vermesi lazım, sanırım bu kişi de ben olacağım. Bu arada kuşumun eşofmanı kısa geliyor kendisine ve çorapları gözüküyor, bunu buraya neden yazdım bilmiyorum, aklıma geldi yazdım işte. Herneyse annem saat 23:30 gibi bizi evden kovunca çıkıp, kendi evimize gelmek zorunda kaldık tabii. Günlerdir seni ihmal ettiğim için de kuşumla infiniti'i biraz ihmal ederek buraya oturdum ve ilgimi sana yönelttim. Birazdan eğer vakit bulursak çene yapmaktan 10 kelime 10 işleme gireceğiz, güçlerimizi birleştirmiş olacağız :)
Önce infiniti ile oynarız, sonra kuşumla ve en sonunda da benimle, ki şampiyon ben olayım. Ama bunu diğer site sakinlerine söylemeyeceğiz :)
Neyse sevgili günlükcüğüm şimdilik bu kadar, birkaç gündür seni ihmal ettiğim için kusuruma bakma, telafi ederim nasıl olsa.
Bu arada bugün bir kitap gördük kuşumla Dul Kasabı. Acaba güzel midir?
Dün gece yazamadığım için gücenme lütfen. Malum kuşum bendeydi ve tabii ki sana da vakit ayıramadım. Kuşum dün öğlen geldi, gelirken Çılgın Türkleri getirmemiş ama olsun. Glenn Meade'in 8.Gün'ü ile memleket hasretimi gideririm. Bu arada dün kuşumun getirdiği Merzifon pidelerinden birini az önce yedim de, gerçekten harika. Ellerine sağlık Kadir Amcam'a pide yapanların.
Dün akşam kuşum ve annemle 3.Göz'ü seyrettik. Olmamış, becerememişler. Cinayet, gerilim öyle kolay iş değil tabii. Katili gizleyip, en son sahnede ilan etmekle kurgu olmuyor. Herşeydön önce filmde Anthony Hopkins faktörü eksikti, yeterince germesi mümkün değildi. Keanu Reeves bir insanı ne kadar gerebilir ki. Seyredeyim mi diye soran olursa vereceğim cevap belli.
Dün gece 8.Gün'e başladım. İstanbul'dan çıktık, Azerbeycan'a geldik. Memleketime gitmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
Şimdilik bu kadar Sevgili Günlük, sonra görüşürüz.
Bugün amudufikari nin omurga kemiği demek olduğunu öğrendim. Sevgili TDK'ma bir kez daha teşekkür ettim. Oturgaç ve götürgeç kelimelerinin yine bana çıkmamış olduğunu bugün yazmayacağım.
Dün başladığım şu yeni roman vardı ya hani, "Sır tutabilir misiniz?" Kitabı okurken ne çok sır tuttuğumu farkettim, kendime ve çevreme ait. Acaba ben de "Sır dökebilir misiniz?" diye bir kitap yazsam mı diye düşünmekten alamıyorum kendimi. Ama bunu hayatımın baharında yapmam, fiziksel ve ruhsal sağlığım için pek de hayırlı olmaz gibi geldi sonradan. Arkadaş da olsalar bana ne yapmayacaklarının bir garantisi yok ne de olsa :)
Ya kendimle ilgili sırları anlatsam diye düşündüm sonra, mesela birmilyon.com'da. Şahsen tanıdığım sadece üç kişinin olduğu, kalanının tamamen bana yabancı olduğu bir yerde. Ama bu üç tanıdık fikri beni engelledi ;) Nasıl engellemesin biri ablam, diğer ikisi arkadaşım. İçten ve dıştan çökerim dedim kendi kendime.
Hatta hiçbir şey yazmadığım halde yukarıyı okuyup, senin bizden sakladıkların mı var diye sormazlar mı? Hani ben senin ablandım? Hani ben senin kuşundum? Hani ben senin arkadaşındım? demezler mi? E ben bunu yazarak sanırım, bunu demelerini engellemiş oluyorum. Evet sevgili ablacığım, evet biricik kuşum ve evet evarkadaşım, ortağım, sizden de sakladıklarım var :) Bu yazıyı okuyan diğerleri, tahmin edeceklerdir ki 0nlardan sakladıklarım elbette daha fazla ;)
Hepimizin sırları yok mu? Bunların kimisi suçluluk duygusu yaratırken, kimisi de eğlendirmiyor mu? Hayat bu küçük sırlarla belki de daha güzel değil mi?
Neyse ben elim de, dilim de çözülmeden kitap okumaya döneyim. Şu kitap bitsin bu gece ki, Metal Fırtına'ya başlayabileyim. Chatlakh yarın bana Şu Çılgın Türkler'i getirmeyi unutmasa bari.
Şimdilik bu kadar sevgili günlük, beni özle.
Malum haftasonu olduğu için annemin tabiriyle sürtmekle meşguldüm, bu yüzdendir ki günlüklerini şimdi okuyabildim...Sırların hakkında bi yorumda bulunmayacağım yoksa kalkıp bana "Ama sen de bana anlatmadın "dersen verecek cevabım yok:)Sır tutabilir misiniz? ise sana verirken söylediğim gibi çerezlik bişi ne mezarcı var içinde ne Nicolai Hell(umarım doğru yazmışımdır bu saatte bu kadar hatırlayabildim)ne de anlamsızca bu diyardan çekip giden ve kesinlikle ölmemesi gereken(elbette senin için) Jacques Riverdi, gene de sıkıcı değil diye düşünüyorum...Sana yarın pardon artık bugün 'Şu Çılgın Türkleri' getiremeyeceğim çünkü şu anda okunuyor ama 0nun yerine Kutsal Kefen ve Gelibolu 1915'i getireceğim.. Şimdi biraz kitap okuyup uyuyayım ki en geç 2 de kalkıp o güzel kanatlarının arasına gelebileyim.
Gaganda tüten kuşun 'Chatlakh'
Bugün yine adamasmaca oynadım. Ne yazık ki götürgeç ve oturgaç çıkmadı. Nasıl da hazırlamıştım kendimi oysa. Hayalkırıklığı yaşadım kısacası. Bir hayalkırıklığı daha yaşadım üstelik. Oturgaç ile götürgeç'in çıkmaması yetmiyormuş gibi, bana senelerce asimptot diye öğrettikleri şeyin aslında "sonuşmaz" olduğunu öğrendim. (Ama sonuşmaz ne demek 0nu pek anlamadım. Asimptot diye açıkladım kendimce, o daha türkçe geldi bana) Günlüğümün bir çıktısını Yıldız Teknik Üniversitesi'ne mi göndersem acaba? Akın Hocam, Alemdar Hocam, ya siz Bölüm Başkanım Sevgili Erol Hocam, bana bu kadar temel bir bilgiyi nasıl vermediniz. Nasıl utandım sonuşmaz ne demek bilemediğimde. Diplomamı yırtıp atasım geldi ama tuttum tabii kendimi. Alana kadar canım çıktı, TDK'ya mı feda edeyim. Aslında herşey vatan için ama olsundu, diplomam bende kalsındı.
Bu arada Sevgili Günlük Len Hardy beni bir kez daha yanılttı, Ah şu Mezarcı yok mu? Kitap bitti yani. Sır tutabilir misiniz'e başladım. Aşk romanı tadında başladı, umarım değişir. Bu kadar seri cinayeti üstüste okuduktan sonra, bu kitapta da kahramanlar birbirinin boğazlarını kesecek diye bekliyorum ama sanırım bunlar sadece öpüşüp koklaşacaklar mübarek ramazanda.
Yatağa uzanıp şu kitabı mı bitirsem yoksa 10 Kelime 10 İşlemi mi bitirsem acaba?
Sevgili Günlük ne yapacağıma "Yeni kaydı gir" e klikledikten sonra karar vermeye karar verdim (iki karar vermek aynı cümlede ne hoş oldu). Hadi Allah rahatlık versin.
Bugün adamasmaca oynadım. Kelime dağarcığımı genişlettim. Parttime'ın türkçesinin parttaym olduğunu, üstelik bunun yarım gün demek olduğunu öğrendim. Egzotermik'i türkçe bulmayıp, ekzotermik olarak türkçeleştiren biricik TDK'ma şükredesim geldi. Yarın yine oynamayı planlıyorum. Oturgaç ve götürgeç çıkarsa tereddütsüz bilmeyi umuyorum. "Çok oturgaçlı götürgeç" de çıkar mı acaba. Kuşum oynamış "ben çok gıcığım" çıkmış, rivayet tabii, ben inanmadım :)
Genişleyen kelime dağarcığımla yatağıma uzanıp kitabımı okuyacağım. Tam Mezarcı öldü diyordum, şimdi Len Hardy sahte çıktı. Bu gece bu işi halletmeli artık.
Zaten Jaques Riverdi de ölmemeliydi ya neyse, bu benim değil Grange'ın ayıbı.
Oturdum araştırdım ve hesapladım sana "oturgaç" ile "götürgeç" kelimelerinin çıkma ihtimali 1.013.594.569 de 1 çıkıyor. Günde ortalama 200 oyun oynasan bu ihtimali 1/5.067.972 a indirebirsin bu da yaklaşık beş bilyon gün içinde bir gün sana bu kelimeler çıkabilir anlamına geliyor ama kuşuna "ben çok gıcığım" çıktığına göre (ki bence çıkmıştır) belki beş milyon yıl beklemene gerek kalmaz, belki bir gün şans yüzüne güler ve bütün gün sana "oturgaç" çıkar.
She'nin notu : Biri el atarsa neden olmasın değil mi ;) Bu arada kuşuma ben çok gıcığım çıktığına ben de emin oldum artık. Bir el atan olmuş duyduğum kadarı ile ;)
(bu arada benim yazdığımın kırmızı çıkması gerekmiyor muydu ?